İş Hukuku Davaları

İş hukuku davaları, işçi ve işveren arasında iş ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümü için açılan davalardır. Bu davalar, işçinin veya işverenin iş ilişkisinden kaynaklanan haklarının ihlal edildiğini iddia etmesi durumunda açılabilir.

İş hukuku davaları, İş Mahkemelerinde görülür. İş Mahkemeleri, özel ihtisas mahkemeleridir ve bu nedenle iş hukuku alanında uzmanlaşmış hakimler tarafından görülür.

İş hukuku davalarının türleri, işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlığın konusuna göre değişebilir. İş hukuku davalarının en yaygın türleri şunlardır:

  • İşe iade davası: İşçinin işveren tarafından haksız olarak işten çıkarıldığını iddia etmesi durumunda açılan davadır.
  • İş kazası tazminat davası: İşçinin işyerinde geçirdiği bir kaza sonucu yaralanması veya sakatlanması durumunda açılan davadır.
  • Kıdem tazminatı alacağı davası: İşçinin işveren tarafından işten çıkarılmasından sonra kıdem tazminatı alacağına hak kazandığını iddia etmesi durumunda açılan davadır.
  • İhbar tazminatı alacağı davası: İşçinin işveren tarafından işten çıkarılmasından sonra ihbar tazminatı alacağına hak kazandığını iddia etmesi durumunda açılan davadır.
  • Hizmet tespit davası: İşçinin işverene fiilen çalıştığını ancak işveren tarafından sigortalı gösterilmediğini iddia etmesi durumunda açılan davadır.
  • Kötü niyet tazminat davası: İşverenin işçiyi iş sözleşmesini feshetme hakkını kötüye kullandığını iddia etmesi durumunda açılan davadır.
  • Fazla mesai ücreti davası: İşçinin işveren tarafından fazla mesai ücreti ödenmediğini iddia etmesi durumunda açılan davadır.

İş hukuku davalarının yargılama süreci, basit yargılama usulüne göre yürütülür. Bu nedenle, davalar genellikle hızlı bir şekilde sonuçlanır.

İş hukuku davalarında, işçi ve işverenin hak ve sorumlulukları, İş Kanunu ve ilgili mevzuat hükümlerine göre belirlenir. İşçi ve işveren, hak ve sorumluluklarını bilmeleri ve buna göre hareket etmeleri önemlidir.

İş hukuku davalarında, işçi ve işverenin hak ve menfaatlerini korumak için bir avukattan yardım almaları tavsiye edilir.

İş hukuku davalarının süresi, davanın türüne, mahkeme yoğunluğuna ve tarafların tutumlarına göre değişebilir.

Genel olarak, iş hukuku davalarının ilk derece mahkemesinde sonuçlanma süresi 7 ay ile 14 ay arasındadır. Ancak, davaların karmaşıklığı, delillerin toplanması veya tarafların itirazları gibi nedenlerle bu süre uzayabilir.

İş hukuku davalarında, ilk derece mahkeme kararının temyiz edilmesi durumunda, temyiz süreci 1 yıl ile 2 yıl arasında sürebilir. İstinaf mahkemesinin kararının temyiz edilmesi durumunda ise, temyiz süreci 2 yıl ile 3 yıl arasında sürebilir.

İş hukuku davalarında, davanın süresini etkileyen bazı faktörler şunlardır:

  • Dava türü: Bazı dava türleri, diğer dava türlerine göre daha karmaşık ve uzun sürebilir. Örneğin, işe iade davaları, hizmet tespit davaları ve iş kazası tazminat davaları, daha uzun sürebilen dava türleridir.
  • Mahkeme yoğunluğu: İş Mahkemelerinde dava yoğunluğunun fazla olması, davaların süresini uzatabilir.
  • Tarafların tutumu: Tarafların davayı uzatmak için itirazlarda bulunması veya delilleri eksik sunması, dava süresini uzatabilir.

İş hukuku davalarında, hak ve menfaatlerini korumak isteyen işçi ve işverenlerin, dava sürecini iyi takip etmeleri ve bir avukattan yardım almaları önemlidir.

İş hukuku davalarında arabuluculuk, işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıkların tarafların anlaşması ile çözümlenmesi için başvurulan bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Arabuluculuk, tarafların kendi aralarında uzlaşmaya varmaları için tarafsız bir üçüncü kişinin yardımını aldığı bir süreçtir.

İş hukuku davalarında arabuluculuk, 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren zorunlu hale gelmiştir. Buna göre, kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmelerine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılacak davalarda davadan önce arabulucuya başvurulması dava şartıdır.

İş hukuku davalarında arabuluculuk sürecinin aşamaları şunlardır:

  • Arabulucu başvurusu: Taraflardan biri, arabulucuya başvurmak için İş Mahkemeleri’ne dilekçe verir.
  • Arabulucu görevlendirilmesi: İş Mahkemeleri, arabulucu görevlendirmesi için Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanlığı’na başvurur.
  • Arabulucu ilk toplantı:** Arabulucu, ilk toplantıda tarafları bilgilendirir ve uyuşmazlık konusunu belirler.
  • Arabulucu görüşmeleri: Arabulucu, tarafların karşılıklı görüşlerini dinler ve tarafların uzlaşması için çalışır.
  • Arabuluculuk anlaşması: Taraflar, arabuluculuk görüşmeleri sonucunda bir anlaşmaya varırlarsa, bu anlaşmayı yazılı olarak düzenlerler.
  • Arabuluculuk anlaşmasının geçerliliği: Arabuluculuk anlaşması, taraflar için bağlayıcıdır ve mahkeme tarafından kesin hüküm gibi kabul edilir.


İş hukuku davalarında arabuluculuğun faydaları şunlardır:

  • Davaların daha kısa sürede sonuçlanmasına yardımcı olur.
  • Tarafların kendi aralarında anlaşmaya varmalarını sağlayarak, mahkeme masraflarının ve zaman kaybının önlenmesine yardımcı olur.
  • Tarafların ilişkisinin daha sağlıklı bir şekilde sürdürülmesine yardımcı olur.


İş hukuku davalarında arabuluculuk, işçi ve işveren için önemli bir hak ve fırsattır. İşçi ve işveren, hak ve menfaatlerini korumak için arabuluculuk sürecini etkin bir şekilde kullanmalıdırlar.

İş hukuku dava dilekçesi, işçi veya işverenin, iş ilişkisinden kaynaklanan haklarının ihlal edildiğini iddia etmesi durumunda, bu haklarının ihlal edildiğinin tespiti ve tazmini için İş Mahkemeleri’ne açtığı dava dilekçesidir.

İş hukuku dava dilekçesi, İş Mahkemeleri’nin görev alanına giren tüm dava türleri için kullanılabilir. Ancak, bazı dava türleri için özel hükümler geçerli olabilir. Örneğin, işe iade davalarında, dava dilekçesi, İş Kanunu’nun 20. maddesinde yer alan işe iade talebine ilişkin şartları içermelidir.

İş hukuku dava dilekçesi, aşağıdaki unsurları içermelidir:

  • Davacının ve davalının bilgileri: Davacının adı, soyadı, TC kimlik numarası, adresi ve iletişim bilgileri ile davalının adı, soyadı, TC kimlik numarası, adresi ve iletişim bilgileri.
  • Dava konusu: Davacının talebinin ne olduğu. Örneğin, kıdem tazminatı alacağı davası açılması durumunda, dava konusu, kıdem tazminatı alacağının tahsilidir.
  • Dava nedenini oluşturan olaylar: Davacının talebinin neden kaynaklandığına ilişkin olaylar. Örneğin, kıdem tazminatı alacağı davası açılması durumunda, davacının iş sözleşmesinin hangi tarihte ve hangi nedenle feshedildiğine ilişkin bilgiler.
  • Deliller: Davacının talebini destekleyen delillerin neler olduğu. Örneğin, kıdem tazminatı alacağı davası açılması durumunda, davacının iş sözleşmesi, SGK kayıtları, ücret bordroları gibi deliller.

İş hukuku dava dilekçesi, davacının talebini ve dava nedenini açıkça ve net bir şekilde ortaya koymalıdır. Ayrıca, davacının talebini destekleyen delillerin neler olduğu açıkça belirtilmelidir.

İş hukuku dava dilekçesi, davacı tarafından veya avukat tarafından hazırlanabilir. Davacının kendi hazırladığı dilekçede, davacının talebini ve dava nedenini açıkça ve net bir şekilde ortaya koyabilmesi ve davayı destekleyen delilleri sunabilmesi önemlidir.

İş hukuku dava dilekçesi örneği aşağıda yer almaktadır:

ANKARA İŞ MAHKEMESİNE

DAVACI:

Ad Soyad:

T.C. Kimlik No:

Adres:

DAVALI:

Ad Soyad:

T.C. Kimlik No:

Adres:

DAVA KONUSU:

Kıdem tazminatı alacağının tahsili talebidir.

DAVA NEDENİ:

Davacı, davalı işyerinde 10.01.2023 tarihinden itibaren 10 yıldır çalışmakta iken, 10.01.2023 tarihinde iş sözleşmesi işveren tarafından haksız olarak feshedilmiştir.

Davacı, iş sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle kıdem tazminatına hak kazanmıştır.

Davalı işveren, davacının iş sözleşmesini haksız olarak feshettiğinden, davacının kıdem tazminatı alacağına hak kazanmıştır.

DELİLLER:

  • İş sözleşmesi
  • SGK kayıtları
  • Ücret bordroları


SONUÇ VE İSTEM:

Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının kıdem tazminatı alacağının tahsiline karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.

10.01.2024

Davacı

Ad Soyad

İş hukuku dava dilekçesi hazırlanırken, İş Kanunu ve ilgili mevzuat hükümlerine dikkat edilmesi önemlidir. Ayrıca, davacının talebini ve dava nedenini destekleyecek delillerin eksiksiz bir şekilde sunulması önemlidir.