Mahkemede Yalan Yere Yemin Suçu Ve Cezası

Mahkemede yalan yere yemin etmek, hukuk sisteminde ciddi bir suç olarak değerlendirilir ve “yalancı tanıklık” veya “yalan yere yemin suçu” olarak adlandırılır. Bu suç, bir kişinin mahkemede yemin ederek gerçeği söyleyeceğine dair söz verdikten sonra, bilinçli olarak yanlış bilgi vermesiyle oluşur. Yalan yere yemin etmek, adaletin doğru şekilde işlemesini engeller ve mahkeme kararlarının adil ve doğru alınmasını riske atar.

Türkiye’de Yalan Yere Yemin Suçunun Unsurları

Türk Ceza Kanunu’na (TCK) göre yalan yere yemin suçu, özellikle aşağıdaki koşullarda işlenmiş sayılır:

  1. Yemin Edilerek Gerçeği Söyleme Sözü Verilmesi: Tanık veya taraf, mahkemede gerçeği söyleyeceğine dair yemin eder.
  2. Yanıltıcı Bilgi Verilmesi: Kişi, yemin ettikten sonra bilerek ve isteyerek gerçeğe aykırı beyanda bulunur.
  3. Adaletin İşleyişini Engelleme: Bu yanlış bilgi, mahkemenin yanıltılmasına neden olur ve adil karar alınmasını engelleyebilir.

Mahkemede Yalan Yere Yemin Cezası Nedir?

Türkiye’de mahkemede yalan yere yemin etmenin cezası, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 272. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, yalan yere yemin eden bir tanık veya taraf, adli yargıyı yanıltmaya yönelik yanlış beyan verdiğinde, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Ceza Artırımı veya İndirimi Şartları

Cezada artırıma veya indirime gidilmesi bazı durumlarda mümkündür:

  • İtiraf Durumu: Eğer yalan beyanda bulunan kişi, henüz hüküm verilmeden gerçeği açıklarsa, ceza indirimi uygulanabilir.
  • Suçun İşleniş Biçimi ve Amacı: Suçun, mahkemeyi yanıltmak veya davanın sonucunu etkilemek gibi belirli bir amaç doğrultusunda işlendiği anlaşılırsa, bu durum cezayı etkileyebilir.


Yalan yere yemin suçu, adaletin doğru işlemesini engellediği için ciddi bir suç olarak kabul edilir ve mahkemeler tarafından hassasiyetle ele alınır.

Mahkemede Yalan Yere Yemin Suçu ve Cezası Kaç Yıl

Mahkemede yalan yere yemin etmek, Türk Ceza Kanunu’nun 272. maddesine göre “yalan tanıklık” suçu kapsamında değerlendirilir ve bu suçu işleyen kişi için 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülür.

Cezanın Değişebileceği Durumlar

Bazı özel durumlarda cezalar değişiklik gösterebilir:

  • İtiraf Durumu: Tanık, yalan beyanda bulunduğunu mahkemeye itiraf ederse, cezada indirime gidilebilir.
  • Suçun Etkisi: Yalan beyanda bulunulmasının davayı etkileme derecesine göre ceza artırılabilir veya azaltılabilir.


Bu ceza, mahkemede adaletin sağlıklı işlemesini koruma amacı güttüğünden oldukça ciddidir. Yalan yere yemin ederek beyanda bulunmak, sadece adaletin değil toplumun güvenini de sarsar ve bu nedenle sıkı denetim altına alınır.

Mahkemede Yalan Yere Yemin Suçu ve Cezası İptali

Mahkemede yalan yere yemin suçu ve bu suça verilen cezaların iptali ya da hafifletilmesi bazı durumlara göre farklılık gösterebilir. Bu suç, Türk Ceza Kanunu (TCK) 272. maddesi kapsamında değerlendirilir ve genellikle 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak bu ceza iptali veya indirimine yönelik bazı özel durumlar ve yasal süreçler mevcuttur:

1. İtiraf Durumu

  • Gönüllü İtiraf: Eğer tanık veya taraf, mahkeme süreci devam ederken yalan beyanda bulunduğunu gönüllü olarak itiraf ederse, cezasında hafifletici indirim uygulanabilir. Bu durumda kişi, yanlış beyanda bulunduğunu kendi isteğiyle ve herhangi bir baskı olmadan açıkladığı için mahkemeye yardımcı olmuş olur. TCK’da bu tür iş birliğini teşvik eden ve cezayı azaltmaya yönelik hükümler bulunmaktadır.

  • İtirafın Zamanlaması: Yalan beyanda bulunulduğu fark edildikten hemen sonra ya da hüküm verilmeden önce yapılan itiraflar daha fazla hafifletici etki yapar. Bu, mahkemenin adalet sağlama sürecine zarar vermediğini gösterir.

2. Yalan Beyanın Davaya Etkisi

  • Davayı Etkileme Derecesi: Eğer yalan beyan, davanın sonucunu doğrudan etkilememişse veya yanlış beyandan dolayı haksız bir karara ulaşılmamışsa, cezai yaptırım daha hafif olabilir. Mahkemeler, yalan beyanın hukuki süreçteki sonuçlara etkisini değerlendirebilir.

  • Hukuka ve Adalete Etkisi: Yalan beyan davayı ciddi şekilde etkilemediğinde, adaletin sağlanmasını engellemeyen yalan beyanlar için hafifletici nedenler dikkate alınabilir.

3. Geri Alma ve Beyanı Düzeltme

  • Düzeltme Beyanı: Tanık veya taraf, yanlış beyanda bulunduğunu fark ettiğinde mahkemeye giderek yalanını düzeltebilir. Bu durum, mahkeme henüz bir karar vermemişken yapılırsa, cezada indirime veya iptale neden olabilir. TCK’nın cezayı hafifletici maddeleri, kişinin beyanını düzeltmesini teşvik eder.

  • Samimiyet ve Etkileşim: Mahkemede verilen yanlış bilginin düzeltilmesi, yalnızca yalan beyanın mahkemeye sunulduğu değil, aynı zamanda kişinin pişmanlığını gösterdiği ve adalet sistemine destek olduğu anlamına gelir.

4. Özel Durumlarda Cezanın Hafifletilmesi

  • Mahkemeler, bazı durumlarda kişinin beyanındaki yalanın zorlayıcı koşullar veya baskı altında verildiğine inanırsa, cezai yaptırımları daha hafif uygulayabilir.

  • Psikolojik veya Sosyal Baskılar: Tanığın yalan beyanı sosyal, ekonomik veya psikolojik bir baskı altında vermesi durumunda ceza hafifletilebilir. Mahkeme, kişinin içinde bulunduğu durumu ve yalanın nedenlerini değerlendirebilir.

Ceza İptali İçin Yasal Süreç

Ceza iptali veya indirim talebi için sanık veya vekili, hukuki olarak savunma yapabilir ve cezanın iptali için şu adımları izleyebilir:

  • İtiraf ve Düzeltme Talebi: Yanlış beyanın fark edilmesiyle birlikte hemen mahkemeye başvurarak doğru bilgiyi vermek.

  • İndirim Talebinde Bulunmak: Eğer şartlar uygunsa, TCK’nın hafifletici sebepleri üzerinden mahkemeye yazılı bir başvuruyla ceza indirimi talep edilebilir.