Boşanma Davasında Nafaka

Boşanma Davasında Nafaka Ne Kadar

Boşanma davasında nafaka miktarı, Türk Medeni Kanunu’nda belirli bir oran olarak belirlenmemiştir. Her somut olayın kendi şartlarına göre, mahkeme tarafından takdir edilir. Ancak uygulamada ve avukat görüşlerinde bazı genel kriterler ve yaklaşık oranlar bulunmaktadır.

Nafaka Miktarını Etkileyen Başlıca Faktörler:

  • Tarafların Ekonomik ve Sosyal Durumları: En önemli faktördür. Her iki eşin gelir seviyesi (maaş, kira geliri, diğer kazançlar), mesleği, sosyal statüsü, mal varlıkları (taşınmazlar, araçlar vb.), giderleri ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulur. Geliri yüksek olan tarafın, diğer tarafa daha yüksek nafaka ödemesi beklenebilir.
  • Çocukların Sayısı ve İhtiyaçları (İştirak Nafakası için): Çocukların yaşı, eğitim durumu (okul masrafları, özel dersler), sağlık durumu, kişisel ihtiyaçları (giyim, gıda, barınma, ulaşım, sosyal aktiviteler) ve genel yaşam standartları nafakayı doğrudan etkiler. Çocuk sayısı arttıkça nafaka miktarı da artar.
  • Nafaka Alacaklısının Yoksulluğa Düşme Riski (Yoksulluk Nafakası için): Boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek tarafın geçimini sağlamak amacıyla verilen bir nafakadır. Talep eden tarafın geliri, giderleri ve gelir elde etme kabiliyeti incelenir.
  • Nafaka Yükümlüsünün Ödeme Gücü: Nafaka ödeyecek tarafın mali gücü, nafakayı belirlemede sınırlayıcı bir faktördür. Nafaka miktarı, nafaka yükümlüsünü maddi zorluğa düşürmeyecek şekilde belirlenir.
  • Evliliğin Süresi: Uzun süreli evliliklerde, eşlerin belirli bir yaşam standardına alışması ve boşanma sonrası yaşam standartlarının ciddi şekilde düşme ihtimali daha yüksek olacağından, daha yüksek nafaka takdir edilebilir.
  • Tarafların Kusur Oranları: Boşanmaya neden olan olaylardaki kusur durumu, nafaka miktarını etkileyebilir. Yoksulluk nafakası alacak tarafın kusurunun daha ağır olmaması gerekir. Ağır kusurlu olan taraf genellikle yoksulluk nafakası alamaz. Ancak, iştirak nafakası için kusur oranı belirleyici değildir.
  • Yaşam Standartları: Evlilik birliği içerisinde sürdürülen yaşam standartları, boşanma sonrası da tarafların aynı veya benzer bir standartta yaşaması hedeflendiğinden, nafaka miktarının belirlenmesinde dikkate alınır.
  • Ülke Ekonomik Koşulları: Enflasyon oranları ve hayat pahalılığı da dolaylı olarak nafaka miktarlarını etkileyebilir.

Uygulamadaki Oranlar:

Kanunda belirli bir oran olmamakla birlikte, uygulamada mahkemeler genellikle nafaka yükümlüsünün maaşının %15 ile %25’i (bazı kaynaklarda %25-30’u) arasında bir miktarı nafaka olarak hükmedebilirler. Ancak bu oranlar, yukarıda belirtilen tüm faktörlere göre önemli ölçüde değişiklik gösterebilir.

Örnek Yaklaşımlar (Sadece Yol Gösterici Niteliğindedir):

  • 10.000 TL maaşı olan bir kişi için aylık 1.500 TL – 2.500 TL arasında nafaka kararlaştırılabilir.
  • 20.000 TL maaşı olan bir kişi için aylık 3.000 TL – 5.000 TL arasında nafaka kararlaştırılabilir.

Nafakanın Türleri:

  • Tedbir Nafakası: Boşanma davası devam ederken hükmedilen geçici nafakadır.
  • İştirak Nafakası: Velayeti kendisine verilmeyen eş tarafından, müşterek çocukların bakım, eğitim ve diğer giderleri için ödenen nafakadır. Çocuğun 18 yaşını doldurmasına kadar devam eder, ancak kendi geçimini sağlayamıyorsa devamı talep edilebilir.
  • Yoksulluk Nafakası: Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın, diğer eşten mali gücü oranında talep edebileceği süresiz nafakadır. Ancak bu nafaka, nafaka alacaklısının evlenmesi, yoksulluğun ortadan kalkması veya vefatı gibi durumlarda sona erer.

Boşanma Davasında Nafaka Nasıl Belirlenir

Boşanma davasında nafaka, Türk Medeni Kanunu’nda belirli bir orana bağlanmamıştır. Her somut olayın kendi özelliklerine ve tarafların durumlarına göre mahkeme tarafından takdir edilir. Hakimin nafaka miktarını belirlerken göz önünde bulundurduğu temel kriterler ve süreç şu şekildedir:

1. Nafaka Türünün Belirlenmesi:

Öncelikle hangi tür nafakanın talep edildiği veya gerekli olduğu belirlenir:

  • Tedbir Nafakası: Boşanma davası devam ederken, dava sonuçlanana kadar eşlerden birinin ve/veya müşterek çocukların geçimini sağlamak amacıyla hükmedilen geçici nafakadır. Dava dilekçesinde talep edilmesi gerekir.
  • İştirak Nafakası: Boşanma davasının kesinleşmesinden sonra, velayeti kendisine verilmeyen eşin, müşterek çocukların bakım, eğitim, sağlık ve diğer ihtiyaçları için velayeti alan eşe ödediği nafakadır. Çocuğun reşit olmasına kadar devam eder, ancak çocuk kendi geçimini sağlayamıyorsa 18 yaşından sonra da devam edebilir.
  • Yoksulluk Nafakası: Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan eşin, kusuru diğer eşten daha ağır olmamak kaydıyla, geçimi için diğer eşten talep edebileceği süresiz nafakadır. Ancak bu nafaka, belirli şartlar altında (evlenme, yoksulluğun ortadan kalkması, vefat vb.) sona erebilir veya kaldırılabilir. Yoksulluk nafakası da boşanma davası dilekçesinde talep edilmelidir. Boşanma kesinleştikten sonra 1 yıl içinde ayrıca yoksulluk nafakası davası açılabilir.

2. Hakimin Nafaka Miktarını Belirlerken Göz Önünde Bulundurduğu Kriterler:

Hakim, nafaka miktarını belirlerken hakkaniyet ilkesini gözeterek, tarafların dilekçelerinde sundukları delilleri ve aşağıdaki hususları dikkate alır:

  • Tarafların Ekonomik ve Sosyal Durumları:

    • Gelir Durumları: Her iki eşin düzenli ve düzensiz gelirleri (maaş, kira geliri, şirket kârı, emekli maaşı, ek iş gelirleri vb.) detaylı olarak incelenir. Banka hesap dökümleri, maaş bordroları, vergi kayıtları gibi belgeler talep edilebilir.
    • Gider Durumları: Tarafların zorunlu ve makul giderleri (kira, faturalar, gıda, giyim, ulaşım, sağlık masrafları, eğitim masrafları, varsa kredi ödemeleri vb.) değerlendirilir.
    • Mal Varlıkları: Taşınmazlar (ev, arsa), araçlar, banka hesaplarındaki birikimler, ziynet eşyaları gibi mal varlıkları göz önünde bulundurulur.
    • Meslek ve Çalışma Durumları: Meslekleri, eğitim durumları, çalışma potansiyelleri ve çalışma engelleri (sağlık sorunları, çocuk bakımı vb.) değerlendirilir.
    • Yaşam Standartları: Evlilik birliği içinde sürdürülen yaşam standartları, boşanma sonrası da mümkün olduğunca korunmaya çalışılır. Lüks tüketimden ziyade, makul ve temel yaşam standartları baz alınır.
  • Müşterek Çocukların Durumu (İştirak Nafakası İçin):

    • Sayısı ve Yaşları: Çocuk sayısı ve yaşları arttıkça nafaka miktarı da artar.
    • Eğitim Durumu: Okul masrafları (özel okul, kurslar), kırtasiye, ulaşım giderleri.
    • Sağlık Durumu: Özel sağlık ihtiyaçları, ilaç masrafları, düzenli kontroller.
    • Sosyal ve Kişisel İhtiyaçları: Giyim, gıda, barınma, sosyal aktiviteler, hobi ve kişisel gelişim giderleri.
    • Velayeti Alan Eşin Katkısı: Velayeti alan eşin de çocuğun giderlerine katkı sağlama yükümlülüğü vardır. Nafaka, tek başına velayeti alan eşin tüm yükünü kaldırmak yerine, diğer eşin katkısı olarak belirlenir.
  • Nafaka Alacaklısının Yoksulluğa Düşme Riski (Yoksulluk Nafakası İçin):

    • Boşanma nedeniyle geçimini sağlayamayacak duruma düşme riski, nafaka talebinin temelini oluşturur. Bu durum, nafaka talep eden tarafın geliri ve giderleri karşılaştırılarak tespit edilir.
    • Nafaka talep eden tarafın, boşanma sonrasında kendi başına hayatını idame ettirebilecek bir geliri veya mal varlığı olup olmadığı araştırılır.
  • Nafaka Yükümlüsünün Ödeme Gücü:

    • Belirlenen nafaka miktarı, nafaka ödeyecek tarafın mali gücünü aşmamalı, onu zorluğa düşürmemelidir. Hakimin takdir yetkisini kullanırken bu dengeyi sağlaması gerekir.
  • Evliliğin Süresi:

    • Uzun süreli evliliklerde, eşlerin belirli bir yaşam standardına alışmış olması ve boşanma sonrası yaşanacak olası mağduriyetlerin daha büyük olabileceği varsayımıyla, daha yüksek nafaka takdir edilebilir.
  • Tarafların Kusur Oranları (Yoksulluk Nafakası İçin):

    • Türk Medeni Kanunu’na göre, yoksulluk nafakası talep eden eşin kusurunun, nafaka ödeyecek eşten daha ağır olmaması gerekir. Eşit kusurlu olma durumu yoksulluk nafakası almaya engel değildir. Ancak ağır kusurlu olan taraf yoksulluk nafakası alamaz. İştirak nafakasında ise kusur oranı etkili değildir.

3. Dava Süreci ve Deliller:

  • Dilekçe ve Talepler: Nafaka talebi, boşanma dava dilekçesinde açıkça belirtilmelidir. Talep edilen nafaka türü ve miktarı dilekçede yer almalıdır.
  • Delillerin Sunulması: Taraflar, yukarıdaki kriterlere ilişkin gelir ve giderlerini gösteren belgeleri (maaş bordroları, banka hesap dökümleri, kira sözleşmeleri, faturalar, banka ekstreleri, tapu kayıtları, araç ruhsatları vb.) mahkemeye sunmalıdır. Tanık beyanları da delil olarak kullanılabilir.
  • Sosyal ve Ekonomik Durum Araştırması: Mahkeme, tarafların ve çocukların sosyal ve ekonomik durumlarını tespit etmek amacıyla ilgili kurumlardan (SGK, Nüfus Müdürlüğü, bankalar, belediyeler vb.) bilgi ve belge talep edebilir. Gerekirse bilirkişi incelemesi de yaptırılabilir.
  • Duruşmalar ve Beyanlar: Duruşmalarda tarafların beyanları alınır, deliller tartışılır.
  • Hakimin Takdiri: Tüm bu bilgiler ve deliller ışığında hakim, dosyaya yansıyan tüm olguları değerlendirerek, yasal düzenlemeler ve Yargıtay içtihatları doğrultusunda hakkaniyete uygun bir nafaka miktarına hükmeder.

Anlaşmalı Boşanmada Nafaka Belirlemesi:

Anlaşmalı boşanma davalarında ise nafaka miktarı ve ödeme şekli, tarafların serbest iradeleriyle belirledikleri boşanma protokolünde yer alır. Hakim bu protokole genellikle müdahale etmez, ancak çocukların üstün yararı ilkesine aykırı bir durum veya tarafların açıkça yoksulluğa düşürülmesi gibi istisnai durumlarda protokole müdahale edebilir.

Nafakanın Artırılması veya Azaltılması:

Nafaka miktarı, zaman içinde değişen ekonomik koşullar veya tarafların mali durumlarındaki değişiklikler nedeniyle yetersiz hale gelebilir veya aşırıya kaçabilir. Bu durumda, nafaka alacaklısı veya borçlusu, nafakanın artırılması veya azaltılması için ayrı bir dava açabilir. Mahkeme, yeni durumu değerlendirerek nafaka miktarında değişiklik yapabilir. Ayrıca, mahkeme kararında genellikle nafakanın her yıl Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) veya Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) oranında otomatik olarak artırılmasına karar verilebilir.

Boşanma Davasında Nafaka Talebi

Boşanma davasında nafaka talebi, Türk Medeni Kanunu’nun ilgili hükümleri uyarınca yapılır ve dava sürecinin önemli bir parçasıdır. Nafaka talebinin doğru ve eksiksiz yapılması, istenen sonucun elde edilmesi açısından kritik öneme sahiptir.

Nafaka Talebinin Yasal Dayanağı ve Türleri:

Nafaka talebi, Türk Medeni Kanunu’nun 175, 176, 182 ve 327. maddelerinde düzenlenmiştir. Boşanma davasında talep edilebilecek başlıca nafaka türleri şunlardır:

  1. Tedbir Nafakası (TMK m. 169):

    • Tanımı: Boşanma davası açıldığında veya devam ederken, eşlerden birinin ve/veya müşterek çocukların geçimini sağlamak amacıyla hükmedilen geçici nitelikteki nafakadır. Dava sonuçlanana kadar devam eder.
    • Talebi: Boşanma dava dilekçesinde, davanın açılmasıyla birlikte talep edilebilir. Genellikle “dava süresince ve davanın kesinleşmesine kadar tedbir nafakası takdir edilmesini” şeklinde istenir.
    • Özelliği: Kusur aranmaz. Talep eden eşin veya çocukların ihtiyaç içinde olması ve diğer eşin ödeme gücünün bulunması yeterlidir.
  2. Yoksulluk Nafakası (TMK m. 175):

    • Tanımı: Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan tarafa, diğer tarafın mali gücü oranında ödenen nafakadır. Süresiz olarak hükmedilebilir, ancak belirli şartların (nafaka alacaklısının evlenmesi, yoksulluğunun ortadan kalkması, ölümü vb.) gerçekleşmesiyle sona erer.
    • Talebi: Boşanma dava dilekçesinde açıkça “yoksulluk nafakası” olarak talep edilmelidir. Boşanma davasından ayrı olarak, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren bir yıl içinde ayrı bir dava ile de talep edilebilir.
    • Özelliği:
      • Kusur Şartı: Nafaka talep eden eşin kusurunun, nafaka yükümlüsü eşten daha ağır olmaması gerekir. Eşit kusur veya daha az kusurlu olmak yoksulluk nafakasına engel değildir. Ağır kusurlu olan taraf yoksulluk nafakası alamaz.
      • Yoksulluk Şartı: Talep eden tarafın, boşanma sonucu yaşamını idame ettirmek için yeterli gelir ve malvarlığına sahip olmaması gerekir.
      • Ödeme Gücü: Nafaka yükümlüsü eşin ödeme gücü olmalıdır.
  3. İştirak Nafakası (TMK m. 182, 327):

    • Tanımı: Boşanma kararının kesinleşmesinden sonra, velayeti kendisine verilmeyen eşin, müşterek çocukların bakım, eğitim, sağlık ve diğer giderlerine katkıda bulunmak amacıyla ödediği nafakadır.
    • Talebi: Boşanma dava dilekçesinde, müşterek çocukların velayetinin talep edilmesiyle birlikte istenir. “Müşterek çocukların velayetinin tarafıma verilerek, velayeti tarafıma verilmeyen eşten müşterek çocuk/çocuklar için iştirak nafakası takdir edilmesini” şeklinde talep edilir.
    • Özelliği:
      • Kusur Aranmaz: İştirak nafakasında tarafların boşanmadaki kusur oranları dikkate alınmaz. Çocuğun üstün yararı esastır.
      • Çocuğun İhtiyacı: Çocuğun yaş, sağlık, eğitim durumu, sosyal ihtiyaçları ve yaşam standartları göz önünde bulundurulur.
      • Reşit Olana Kadar: Kural olarak çocuk 18 yaşını doldurana kadar devam eder. Ancak reşit olmasına rağmen eğitimine devam eden veya kendi geçimini sağlayamayan çocuk için “yardım nafakası” adı altında devamı talep edilebilir (TMK m. 328).

Nafaka Talebi Nasıl Yapılır?

Nafaka talebi, boşanma dava dilekçesinde veya dava devam ederken sunulacak ayrı bir dilekçe ile yapılır. İşte nafaka talebini yaparken dikkat edilmesi gerekenler:

  1. Dava Dilekçesinde Açıkça Belirtme:

    • Dilekçenin “Talep Sonucu” veya “Sonuç ve İstem” bölümünde, hangi tür nafakanın (tedbir, yoksulluk, iştirak) ve ne kadar miktarda talep edildiği açıkça yazılmalıdır.
    • Örnek: “Dava süresince ve davanın kesinleşmesine kadar müvekkilim için aylık [X TL] tedbir nafakası, müşterek çocuklar için her biri için ayrı ayrı aylık [Y TL] tedbir nafakası takdir edilmesini; davanın kabulü ile boşanmaya karar verilmesi halinde müvekkilim için aylık [Z TL] yoksulluk nafakası, müşterek çocuklar için her biri için ayrı ayrı aylık [K TL] iştirak nafakası takdir edilmesini talep ederiz.”
  2. Gerekçelendirme ve Deliller:

    • Talep edilen nafakanın gerekçeleri, dilekçenin “Açıklamalar” bölümünde detaylı olarak izah edilmelidir.
    • Nafaka Alacaklısının Durumu: Kendi geliri, malvarlığı, giderleri, mesleği, çalışma potansiyeli, sağlık durumu, evlilik süresince edindiği alışkanlıklar ve boşanma sonrası yoksulluğa düşme riski belirtilmelidir.
    • Nafaka Yükümlüsünün Durumu: Diğer eşin geliri (maaş bordrosu, kira geliri, şirket gelirleri), malvarlığı (tapu kayıtları, araç ruhsatları, banka hesapları), mesleği ve ödeme gücü hakkında bilgiler sunulmalıdır.
    • Çocukların İhtiyaçları (İştirak Nafakası İçin): Çocukların yaşı, eğitim masrafları (okul, dershane, kurs), sağlık giderleri, giyim, gıda, barınma, sosyal aktivite giderleri gibi tüm ihtiyaçlar belirtilmelidir. Bu giderleri destekleyici belgeler (okul makbuzları, faturalar vb.) sunulmalıdır.
    • Deliller: Maaş bordroları, kira sözleşmeleri, banka hesap dökümleri, tapu kayıtları, araç ruhsatları, faturalar, banka dekontları, varsa sağlık raporları gibi belgeler dava dilekçesine eklenmeli veya sonradan sunulmak üzere mahkemeye bildirilmelidir.
  3. Delil Bildirimi:

    • Dilekçede, hangi delillere dayanıldığı (tanık, bilirkişi, keşif, yemin, SGK kayıtları, banka kayıtları vb.) belirtilmelidir. Özellikle diğer tarafın gelir ve malvarlığını gösteren kurum kayıtlarının mahkemeden istenmesi talep edilebilir.
  4. Duruşmalarda Takip ve Açıklama:

    • Mahkeme sürecinde, sunulan delillerin ve bilgilerin doğru ve eksiksiz olduğu konusunda ısrarcı olunmalı, hakim sorular sorduğunda veya ek bilgi istediğinde net ve doğru cevaplar verilmelidir.